Süper Lig’e beşte beş yaptıktan sonra, ezeli ve şampiyonluk yolundaki en büyük rakibi Fenerbahçe’yi Kadıköy’de 3-1 deviren Galatasaray, daha sonra oynadığı iki maçta saç-baş yoldurdu.
Sarı-kırmızılılar, bu iki 90 dakikada adeta dejavu yaşadı. Kasımpaşa önünde 3-0’ı, Rigas Skola önünde de 2-0’ı koruyamayan Cimbom, aldığı beraberliklerle hayal kırıklığı yaşadı ve yaşattı. Aslan, Kasımpaşa’ya diş geçiremezken evinde 3’ü isabetli 7 şutta 3 gol buldu ama bu galibiyete yetmedi.
Konuk ekip hücumda daha iyiydi; 6’sı isabetli 12 şutla 3-3’ü buldu. Galatasaray, kendisinden çok daha zayıf Rigas Skola önünde de 7’si isabetli 16 şutla 2 gol attı, 4/8 şutla 2 gol yedi. Bu iki maçta da hücum pres, orta alan baskısı, geçiş hücumları ve rakip ceza sahasında pozisyon üretiminde normal istatistiklerinin çok gerisinde kaldı.
SKIBBE’DEN BERİ 2’DE 2 YAPAMADI
UEFA Avrupa Ligi’nin açılış haftasında PAOK’u 3-1 mağlup eden Galatasaray, 2-2’lik Rigas Skola beraberliği ile, uzun süredir takıldığı bir istatistiği yine değiştirimedi.
Sarı-kırmızılılar, Avrupa kupalarının grup/lig aşamalarında ilk iki maçını kazandığı tek sezonu 2008-2009 UEFA Kupası’nda yaşarken, teknik direktörlük koltuğunda Michael Skibbe oturuyordu.
OKAN BURUK HEDEFTE
Rigas Skola maçı sonrası düzenlenen basın toplantısında “Taraftarımızdan ve ülkemizden özür diliyoruz. Bize yakışmayan sonuç” diyen Okan Buruk, eleştirilerin odak noktasında.
Kasımpaşa maçı sonrası, kadro rotasyonu ve sistem/diziliş tercihi nedeniyle hedefe oturtulan deneyimli çalıştırıcıya “Rigas Skola’ya takımı mental olarak hazırlayamamış. Oyuncular motive değildi” şeklinde tepkiler geldi.
Buruk’un Avrupa’daki kritik, hedef maçlarda kötü sonuçlar alması da dikkat çekiyor. Cimbom; bu tip maçlarda geçen sezon Kopenhag’a yenildi, Sparta Prag’a elendi, bu sezon da Young Boys’a elenendi, neredeyse kulübün U19 takımı kadar değere ve maaş bütçesine sahip Rigas Skola’yı yenemedi.